Her anne babanın canını sıkan sorunlardır; çocuğunun bir türlü tuvalet alışkanlığı kazanamaması, yemek yememesi, kardeşiyle kavga etmesi, inatçılığı, internet düşkünlüğü ve dahası…

Bir kısım anne baba, bu davranışların ne anlama geldiğini bildikleri için çocuklarını incitmeden sorunları çözerken, bir kısım anne baba ise sorunların çözümünde çaresiz kalarak çocukları ile bir çatışmaya girerler. Bu çatışmalarda, hem kendilerini hem de çocuklarını yıpratırlar.
Pedagog Dr. Adem Güneş Çocuk Neyi Neden Yapar? İsimli kitabı, bir ‘çocuk davranışları anlama rehberi’ olarak hazırladı. Çocuk davranışlarının nedenlerini ve çözüm önerilerini yalın bir dille, ebeveynlerle paylaştı. Konu bitiminde verilen soru-cevaplarla da anne babaya; o davranışın nasıl ortaya çıktığını, çocuğun bu davranışı niçin sergilemiş olduğunu ve anne babanın nasıl bir yol izlemesi gerektiğini anlattı.

Oğlum neden yalan söylüyor olabilir?

Oğlum, geçen gün okulda arkadaşının kalemini almış. Bana, “Öğretmenim verdi bu kalemi” dedi. Arkadaşının annesiyle konuşunca, gerçekleri öğrendim. Oğlum neden yalan söylüyor?
Kendisini baskı altında hisseden çocuk, yalan söyler.

Çocuğa ihtiyacı olduğu halde kalem alınmıyor, okulda da öğretmen illa o kalemin getirilmesini istiyorsa, anne-baba da çocuğa, “Şimdi alırız, yarın alırız” diye uygulamada gecikmeye sebep oluyorsa, çocuk da kalemi olması adına kendince bir çözüm bulmuş olabilir.

Arkadaşının kalemini alarak ihtiyacını gidermeye çalışan çocuğa, anne evde sorsa, “Bu kalem kimin?” diye, bu çocuğun annesine “Arkadaşımdan bu kalemi izinsiz aldım” diyebilmesi için, annesi tarafından ne duygusal, ne de psikolojik baskı altında tutuluyor olması lazım.

Eğer çocuk annesinden gelecek bir şiddet veya tepkiyle karşılaşacağını tahmin ederse, o takdirde kendisini koruyabilmek için yalan söyleyecektir. Böylesi bir durum varsa sizden korkuyor demektir. İzinsiz aldığını söylediği zaman vereceğiniz tepkiden çekiniyor demektir. O takdirde, çocuğun yalan söylememesi için üstünde baskı olmaması lazım. Çocuk bugün kalem için yalan söylemeye başlarsa, yarın daha kötü şeyler için de yalan söyleyebilir.

Pedagog Dr. Güneş, Çocuk Neyi Neden Yapar? Kitabında temel pedagojik bilgilerle birlikte, kısa ve öz olarak olumsuz çocuk davranışlarının nedenlerini ve çözüm önerilerini sunuyor. Yalın bir dille ele alınan bu konuların tamamı, bütün anne-babaların sorunları arasında belki de…

Ve Pedagog Dr. Âdem Güneş, satırları arasında çocuk davranışlarının altında yatan nedene şöyle bir açıklama getiriyor:
“Çocuk kendini olduğu gibi kabul eden bir ebeveyn yanında değilse, içinde yaşadıklarını dışa vuramıyorsa veya kendini dışa vurduğu kadarlık kısmıyla dahi ciddiye alınmıyorsa, böylesi bir çocuk, düdüklü tencerenin ısınması ve patlamaya hazırlanması gibi bir durumdadır.”
Çocuk eğitimine dair ‘sıkça sorulan sorulara’ cevap vermeye çalışan kitap, ebeveynlerin başucu kitabı olmayı hak ediyor. Kitap tam manasıyla, pratik bir bilgi kaynağı…

Çocuk Neyi Neden Yapar?

Teşekkür
Bu eserin ortaya çıkmasının en önemli teşvikçisi kıymetli dostum Ekrem Altıntepe Beyefendi’ye,

Kitabın derlenip toparlanmasında, ete kemiğe bürünmesinde rol oynayan değerli editörüm Rahime Sönmez Hanımefendi’ye,

Kitabın her aşamasında emeği olan, tecrübe ve birikimlerini bu eserde de ortaya koyan Özlem Gölcü Candemir Hanımefendi’ye,

Ve her eser bir ekip çalışmasının ürünüdür. Bu çalışmada, mizanpajından baskı aşamasına kadar katkısı olan tüm Nesil Yayınları çalışanlarına teşekkür etmeyi bir borç bilirim…

Önsöz
Bir gün sanatçı bir dostum “Kitap okumaya hiç vaktim yok… Şöyle pratik çocuk eğitimi kitabı yazsanız da beş-on dakikalık fırsatlarda göz atarak bir şeyler öğrensek” demişti.

Çocuk eğitimi ‘şöyle bir göz atarak’ öğrenilecek şey değildir aslında. Ancak, birçok anne-baba maalesef yoğun koşturmacalar içinde detaylı kitap okumaya fırsat bulamıyor.

İşte bu kitap temel pedagojik bilgileri içermesine rağmen, kısa ve öz olarak ele alındı. Ele alınan başlıklar hemen hemen bütün anne-babaların sorunları arasındaydı. Ki bilhassa da sıklıkla karşılaşılan bu sorunlardan seçmeye çalıştık konuları.

Her konu bitiminde, soru-yorumlara da yer verildi ki, konunun anlaşılmasında kolaylık olsun.

Çocuk eğitimine dair ‘sıkça sorulan sorulara’ cevap vermeye çalıştığımız bu kitap, ebeveynlerin başucu kitabı olmayı hak ediyor.

Uzman Pedagog Adem Güneş

İstanbul, 2014

Çocuklarda Yeme Alışkanlığı

İhtiyaçların bir kısmı doğuştandır.

Bebeğin dünyaya geldiği andan itibaren kendini gösterir; ki bunlar, ‘temel’ ihtiyaçlardır.

Doğan her çocukta şaşmaz bir aynılık içindedir, fıtrîdir. Bu ihtiyaçlar, onun yetişkin olma serüveninin temelini teşkil eder. Fıtrî ihtiyaçların karşılanmaması, insanın yaşama devam edemeyeceği anlamına gelir; ölüm ile sonuçlanır.

İhtiyaçların diğer bir kısmı ise, doğuşta yoktur, ancak yaş ilerledikçe ortaya çıkar; ki bunlar ‘gelişimsel ihtiyaçlar’dır. Gelişimsel ihtiyaçlar, çocuğun mizacından mizacına farklı zamanlarda ortaya çıksa da, o ihtiyacın varlığı yine fıtrîdir.

İhtiyaçların bir kısmı, yaşamın devam eden dönemlerinde, zorunlu olmadığı halde kişinin alışkanlıklarının birikimi ile oluşan ihtiyaçlardır, ki bunları da ‘eklenmiş ihtiyaçlar’ veya ‘ihtiyaca dönüşmüş alışkanlıklar’ olarak adlandırıyoruz. Sondan başlayarak birer örnek vermek gerekirse:

Sigara, bir ihtiyaç değildir. Eğer kişi, bir süre sigara kullanırsa, bu, ihtiyaca ‘dönüşmüş alışkanlık hali’ni alır. Başlangıçta ihtiyacı olmadığı halde, kişinin alışkanlığının devamı ile ihtiyaçlar listesine eklenen bir ihtiyacıdır artık.

Cips yemek, kola içmek, alkol kullanmak bir ihtiyaç değildir. Fakat kişi bunlara devam ettiğinde hiç de ihtiyacı olmayan işleri kendinde ihtiyaç haline dönüştürmüş olur.

Listemizi çoğaltabiliriz… Şiddet insanın bir ihtiyacı değildir, ancak şiddet kullanarak kardeşinin oyuncaklarını elde etmeyi öğrenmiş bir çocuk için artık şiddet bir ihtiyaca dönüşmüştür.

Veya televizyon seyretmek, internet ile meşgul olmak, bilgisayar kullanmak bir ihtiyaç değildir, çocuk bu teknolojik gereçlerle uğraşmayı yoğunlaştırdığında, bu yoğunlaşma bir süre sonra onun ihtiyaç listesine eklenmiş olacaktır.

Hangi tür ihtiyaç olursa olsun, giderilmemiş ihtiyaçlar kişiye ‘duygusal gerilim’ verir. Bu gerilim de kimi zaman saldırganlığa, kimi zaman şiddete yöneltir. Bu açıdan bakıldığında, saldırgan davranışların birçoğu, ihtiyacın önündeki engelleri kaldırmak için masum davranışlardır.

Örneğin, televizyon seyretmeyi alışkanlık haline getirmiş bir çocuk için televizyon bir süre sonra onun ihtiyacı halini alır. Başlangıçta böylesi bir ihtiyacı yokken sonradan gelişen bu ihtiyaç artık çocuğun kişiliğinin bir parçası olmuştur. Kişiliğin bir parçası halini almış bu ihtiyaç karşılanmazsa, insanda gerilim oluşur. Bu gerilim televizyonu seyretmeye engel olan durumu ortadan kaldırmak için kişiyi saldırganlığa iter. Televizyon seyretmeyi alışkanlığa dönüştüren çocuğun annesi “Çok televizyon seyrediyorsun” diye kapatacak olsa, çocuk tepki gösterir, saldırgan davranışlara girişir, ortalığı birbirine katar. Aslında çocuğun bu davranışı gayet masumdur, zira çocuğun bünyesine bir süredir giren televizyon sinyalleri, ses ve ışık efektleri onda bir ihtiyaca dönüşmüş ve çocuk bu ihtiyacını karşılamak için mücadeleye girişmiştir.

Bu genel kuralı, bütün çocuk davranışlarında gözlemleyebiliriz.

O yüzden ebeveynler çocuklarına bir imkân sunarken, sunulan bu imkânın çocuğun gelişiminin bir gereği olup olmadığını hesaba katarak davranmalıdır.

Cips yemek çocuk için bir ihtiyaç olmadığı halde, çocuğunu kırmamak için cips almaya başlayan bir ebeveyn, bir süre sonra alışkanlık halini aldırdığı bu ihtiyacı kesmeye çalıştığında çocuğunun şiddeti ile karşı karşıya kalacaktır.

Konuyu izah için verilen yukarıdaki örnekler olumsuz ihtiyaçlardan oluşsa da, bazı davranışlar vardır ki olumlu ihtiyaç halini alabilir.

Örneğin, çocuk başlangıçta temizlik ihtiyacı duymaz. Ancak, temizliği ve tertibi aile içinde ‘aidiyet duygusu ile’ kazanan çocuklarda temizlik, tertip, düzen, nezaket bir süre sonra onun ihtiyacı haline gelebilir.

Elleri temiz olmadığında yemeğe oturan çocuk, temizlik ihtiyacını gidermediği için bundan rahatsız olur. Odası tertip ve düzen içinde değilse bundan rahatsız olur. Hatta odasının tertiplenmesine birisi engel olursa, ona karşı tepki gösterir. Düzeni sağlamaya devam ettirme çabasına girişir.

Gelişimsel İhtiyaçlara Gelince

Bu ihtiyaç türü, doğuştan değildir, ancak çocuğun yaşı ilerledikçe, belli dönemlere eriştikçe ‘fıtrî’ olarak ortaya çıkar. Giderilmediği takdirde, yine duygularda gerilim oluşturur, bu ihtiyacı karşılamak için kişi bir çaba içerisine girer.

Örneğin, çocuklar 4 yaş civarına geldiklerinde, arkadaş grupları içinde yer almak, kendi yaşıtları ile birlikte olmak ister. Bu çocuğun ‘fıtrî’ bir ihtiyacıdır. Doğduğu anda böyle bir ihtiyaç yokken, 4 yaşlarına doğru geldiğinde çocuğun duygularında bu tarz bir ‘ihtiyaç uyanması’ gerçekleşir. Böylece çocuk her yaş döneminde tedrici olarak kendini yetişkin olma serüvenine doğru taşıyacaktır. Dikkat edilirse, bu yaşlarda çocuklar artık evde sıkıldığını ifade etmeye, parkta oynamaya, “Benim de kardeşim olsun” demeye başlar. Bu söz ve davranışlar, onun içinde yeni bir ihtiyaç uyanışının sinyalleridir.

Yine 4 yaş civarında çocuklar büyük bir merak içindedir, eşyayı tanımaya gayret eder, ebeveynine bitmek bilmez bir yoğunlukta “Bu ne?” diye sorular sorar. Bu sorular çocuğun ‘gelişimsel ihtiyacıdır’ ve belli bir yaş dönemini kapsar. Bu yaş döneminde çocuğun sorduğu sorulara cevap verilirse, çocuk gelişimini sürdürmeye devam eder. Kendisinin dahi bilmediği bir merak hissi ile oluşan bu sorularına cevaplar bulamazsa, hırçınlaşır hırçınlaşır, ebeveynine vurmaya başlar…

Her çocukta yaklaşık aynı yaş dönemlerinde ortaya çıkan ‘gelişimsel ihtiyaçlar’ın genel yaş ortalamasından erken baş göstermesi de, çok geç kalması da bir sorundur.

Örneğin 4 yaşında sosyalleşme ihtiyacının uyanmasını beklediğimiz bir çocuk, 7 yaşına geldiği halde hâlâ çevresi ile iletişime geçmeye yanaşmıyor, hep annesi ile vakit geçirmeye çalışıyorsa, bu bir sorundur. Çözülmesi gerekir. Ya da çocuk 2 yaşından itibaren annesi ile gerçekleşecek olan bağlanma sürecini yaşamadan, anneyi terk etmeye, ona ihtiyaç duymadan başka yerlerde gece yatılı kalmayı arzu ediyorsa, bu da bir sorundur.

Temel İhtiyaçlar Nelerdir?

Çocuğun doğumu ile başlayan ve her çocukta başlangıçtan itibaren aynı olan ihtiyaçlardır. Örneğin, çocuğun güvene ihtiyacı vardır, doğduğu andan itibaren annesi ile birlikte olabildiği kadar güven duygusu gelişir. Eğer anneden erken ayrılırsa kaygılanır, gerilir ve ağlamaya başlar. Çocuğun bu ağıtları, temel bir ihtiyacı olan güven duygusunun engellendiğini, bu engeli kaldırmak için mücadeleye girdiğini gösterir. Anneden erken ayrılan bir çocuk tekrar annesi ile buluşursa, …

"

Çocuk Neyi Neden Yapar? kitabının ön okuması bu kadar. Kitabı beğendiysen senin için en uygun fiyatlı satın alma seçeneklerini listeledik.

pttavm D&R

beğendiniz mi?

Çocuk Neyi Neden Yapar? (2014)