Zülfü Livaneli’den İstanbul’a ve onun yazarlarına, şairlerine saygı duruşu: Gölgeler
Karanlığın bütün gölgeleri yuttuğu bir İstanbul akşamı. Bütün sesler susmuş. Yalnızca gelip geçenlerin görmediği, duymadığı Gölgeler’in sesleri yankılanıyor sokaklarda. Son bir kez söylenen şarkı gibi, son bir kez yazılan şiir gibi, “son bakışta aşk”ta dile gelen sevda sözleri gibi… Gölgeler konuşuyorlar karanlıkta…
Fatih Sultan Mehmed, Mustafa Kemal Atatürk, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Nâzım Hikmet, Yahya Kemal, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Orhan Veli, Ülkü Tamer, Ece Ayhan, Cemal Süreya ve Attilâ İlhan’ın gölgeleri…
Şiirin tapınağı önünde vecd halinde bekliyor İstanbul, ona yeniden hayat verecek son kelimeyi…
Önsöz
Konstantiniyye Oteli’ni yazarken bunun hem dünyada az da olsa örnekleri bulunan bir senfonik roman hem de bir şehrengiz olmasına çalışmıştım. Özellikle, şehirdeki olayları ve kişileri anlatan ve bizde 18. yüzyılda doruğa çıkmış olan edebi gelenek “şehrengiz”in tekrar gündeme getirilmesiydi amacım. Öyle ya; modern romanı Batı’dan aldık ama bu türün dışında çok zengin anlatı biçimlerimiz var. Şehrengiz bu geleneklerin içindeki en önemli edebi türlerimizden birisi; hatta aynı tarzda eser veren Aldous Huxley (Ses Sese Karşı) ve John Dos Passos’tan (Manhattan Transfer) daha etkileyici diyebilirim. Dizeler biçiminde yazılan şehrengizin unutulması, edebi dünyamızdan çıkması çok yazık.
Roman, okumuş olanların bileceği gibi Konstantiniyye adlı yedi yıldızlı bir otelin açılış gecesindeki görkemli daveti anlatıyor. Magazin dilinin “Bütün İstanbul oradaydı” diye haberleştireceği biçimde İstanbul “yüksek sosyete”si eleştirel bir dille anlatılırken, “Edebi ve Ebedi Gölgeler” başlıklı bölümde de bugün hayatta olmayan şair ve yazarlarımıza bir saygı duruşunda bulunuluyor.
Elinizdeki kitap bu bölümün genişletilmiş, gözden geçirilmiş ve sevgili editörüm Aslı Güneş’in katkılarıyla zenginleştirilmiş hali. Aykut Aydoğdu’nun nefes kesici resimleri ise kitabın saygı duruşu boyutunu bir kez daha vurguluyor.
Edebi geleneğimizde çeşitli nedenlerle “müstear isim” kullanmak, kimliğini gizleyerek başka bir adla yazmak hemen hemen bütün yazar ve şairlerin başvurduğu bir yöntem. Padişahlardan halk ozanlarına kadar “müstear” ve “mahlas” kullanmayan edip yok gibi. Padişahlar için geçerli olmasa bile yazının baskı altında tutulduğu ve yazanın başına çeşitli belalar açtığı bir ülkede siyasi nedenlerle takma ad altında yazmak, bazen de para kazanmak için yapılan “iş”lerde değişik kimlikler altında gizlenmek olağan ve anlaşılabilir bir durum. …
Gölgeler kitabının ön okuması bu kadar. Kitabı beğendiysen senin için en uygun fiyatlı satın alma seçeneklerini listeledik.
Gölgeler (2018)
Edebiyat
Yazar: Zülfü Livaneli
İlk Basım: 2018
Yayınevi: Doğan Kitap