Yazar, kitabı yazılmış haliyle dinleyen ve geliştirecek fikirler veren Bernard MacLaverty’ye; tape eden ve dönemi tüm ayrıntılarıyla araştıran Scott Pearson’a; ve tıbbi bölümleri düzelten Dr. Bruce Charlton’a; ve hukuksal bölümleri düzelten Angela Mullane’e; ve Glasgow’un sanayi döneminin yoldan çıkmış zirve dönemi hak­kında (büyük ölçüde, piyesi Sugarolly Story’den gelen) görüşleri için Archie Hind’e; ve McCandless bölümüne (içeriğini değil) biçi­mini veren, Lessing’in (1 894’te MacLehose & Son tarafından ba­sılmış, William Jacks tarafından dilimize çevrilmiş ve William St- rang’in gravürleriyle resimlenmiş) Nathan the IMse’ını hediye eden Michael Roschlau’ya; ve geçmişteki birtakım ayrıntılarının bir ro­manda kullanılmasına izin veren, bugün Dunfermline’daki Abbot House yerel tarih müzesinden Elspeth King ve Michael Donnelly’ye teşekkür eder. 17. bölümde Bella’nın anlattığı şok edici vakayı ha­tırlatan, V. S. Naipaul’un İn a Free State adlı yapıtının Sonsöz’üdür. Diğer fikirler, Christopher Small’un Shelley’in Frankenstein’ hakkındaki incelemesi Ariel like a Harpy’den ve aynı konuda bir oyun olan, Liz Lochhead’in Blood and Ice’ından alınmıştır. 18. bölümün üçüncü ve dördüncü paragraflarına katılmış olan, Simone de Beauvoir’ın Sartre’a yazdığı bir mektubun üç cümlesi Beauvoir’ın mektuplarının Quentin Hoare tarafından yapılmış ve 1991 yılında Hutchinson tarafından yayınlanmış çevirisinden alınmıştır. 2. bö­lümdeki bir tarihsel not, Johanna Geyer-Kordesh’in W. F. Bynum tarafından hazırlanmış Encyclopedia of Medical History’deki “Ka­dın ve Tıp” adlı bölümünden aktarılmıştır. Kapaklardaki kitabe Denis Leigh’in bir şiirinden alıntıdır. Yazar, kitabı müdahaleler ol­madan bitirebilmesini sağlayacak parayı borç veren yakın bir ar­kadaşına teşekkür eder.

Düzenleyen, Alasdair Gray

Dr. Archibald McCandless (1862-1911) Whauphill, Galloway’de, varlıklı bir yarıcı çiftçinin gayrimeşru çocuğu olarak doğdu. Glasgow Üniversitesi’nde tıp okudu, kısa bir süre hastane cerrahı ve hükümet tabibi olarak çalıştı, sonra kendini edebiyata ve oğullarının eğitimine adadı. Bir zamanlar ünlü epiği Sawney Be­an’in Şahadeti haksız bir şekilde çok uzun süre görmezden gelindi ve karısı onun en büyük yapıtının, otobiyografik Zavallıların ilk ba­sımını engelledi. Yakın zamanlarda, Glasgowlu tarihçi Mike Don­nelly tarafından yeniden keşfedilen bu tuhaf hikaye, Hogg’un Haklı Çıkmış Bir Günahkârın İtirafları kadar sürükleyicidir ve 1 992’de hem Whitbread hem de Guardian ödüllerini almıştır.

Editör Alasdair Gray 1934’de Riddrie, Glasgow’da, bir karton kutu yapımcısı ve part-time dağ rehberinin oğlu olarak doğdu. Di­zayn ve Duvar Resmi konusunda İskoç Eğitim Bakanlığı Diploması aldı ve şimdi yaşamını yazarak ve bir şeyler dizayn ederek kaza­nan şişman, dazlak, astımlı, evli bir yayadır.

EŞİM MORAG’ A

GİRİŞ

Bir zamanlar yaşadığı şeyler hakkındaki bu hikâyeyi yazan doktor 1911’de öldü ve İskoç hbbının cesurca deneylerinin tarihini bilme­yen okurlar bunu belki de tuhaf bir kurgu sanacaktır. Bu girişin so­nunda sunulan kanıtları görenlerin, 1881 Şubahrun son haftasında Glasgow, Park Meydanı 18 numarada dahi bir cerrahın insan ka­lıntılarını kullanarak yirmi beş yaşında bir kadın yapmış olduğun­dan kuşkusu kalmayacaktır. Glasgowlu tarihçi Michael Donnelly benimle aynı fikirde değil. Kitabın en büyük kısmını oluşturan metni kurtaran odur ve nasıl bulduğunu yazmam gerek.

Bin dokuz yüz yehnişlerde Glasgow’da yaşam çok ilginçti. Kenti kurmuş olan eski sanayiler kapanıp güneye giderken, seçilmiş vali­ler (ancak ekonomi siyasetçilerinin açıklayabileceği nedenlerle) aparhnanları istimlak ediyorlardı ve karayolları giderek genişli­yordu. Glasgow Green’deki yerel tarih müzesinde müdür Elspeth King ve yardımcısı Michael Donnelly, hızla geçmişe gömülen yerel kültürün kanıtlarını kurtarmak ve korumak için gece gündüz çalışı­yordu. Birinci Dünya Savaşından beri Belediye Meclisi (Halk Sarayı denen) yerel tarih müzesine yeni bir şey satın almak için hiç para vermemişti ve bu yüzden Elspeth ve Michael’ın elde ettiği şeylerin hemen hemen hepsi yıkılmak için ayrılmış evlerden kurtarılanlardı. Templeton’un çok yakında kapanacak olan halı fabrikasında bir depo kiralandı ve Michael Donnelly, vitray pencere camlarından, se­ramik fayanslardan, tiyatro posterlerinden, dağılmış sendikaların flamalarından ve her türlü tarihsel dokümandan oluşan bir hazineyi buraya taşıdı. Elspeth King bu işte bazen Michael’a fiilen yardım edi­yordu, çünkü kadının kadrosunun geri kalam, Kelvingrove’ daki kent sanat galerisinin müdürü tarafından gönderilen ve, kirli, tehli­keli binalardan eşya taşısın diye para verilmemiş hizmetlilerden olu­şuyordu. Elspeth ve Michael da tabii ki böyle bir iş için para falan almıyordu ve açıklanan yeni ve çok başarılı sergilerin Belediye Mec­lisine maliyeti ya çok az ya da sıfırdı.

Michael Donnelly bir sabah kent merkezinden geçerken bir kaldırımın kenarında bir yığın eski tarz kutu klasör gördü; belli ki bunlar oraya Belediyenin temizlik işçileri götürüp yok etsin diye konmuştu. İçlerine bakınca, yüzyılın ilk yıllarından kalma mektuplar ve dokü­manlar, feshedilmiş bir hukuk bürosunun ablacak kağıtlarını buldu. Eski işyerinden kalan eşyalar yeni bir firmaya geçmiş ve firma da gerek duymadığı şeyleri atmıştı. Belgeler çoğunlukla birtakım insan­larla, eski günlerde kentin oluşmasına katkida bulunmuş aileler ara­sındaki mülk işleriyle ilgiliydi ve Michael, Glasgow Üniversitesi’nden mezun olmuş ilk kadın doktorun adını gördü; bir zamanlar, halk sağ­lığı konusunda bir Fabian[1]broşürü yazmış olmasına karşın son gün­lerde sadece, kadınların oy kullanması yönündeki hareketin tarihini araştıran kişiler tarafından bilinen bir isimdi bu. Michael bu dosyalan taksiyle götürmeye ve boş vakitlerinde bakip elemeye karar verdi; fakat ilk önce, kutuları dışarı çıkarmış olan firmaya girip izin istedi. Reddedildi. Kıdemli bir ortak (burada adı anılmayacak, tanınmış bir hukukçu ve yerel siyasetçi) Michael’ a, dosyalara bakmasının suç ol­duğunu, çünkü bunların ona ait bir şey olmadığını ve belediyenin yakma cihazına gönderilmek üzere kaldırıma konduklarını söyledi. Her avukahn, müvekkillerinin işlerini, başkasından kendisine kalmış da olsa ve müvekkil yaşıyor da ölmüş de olsa gizli tutmak için yemin ettiğini söyledi. Eski işleri gizli tutmanın güvenli tek yolunun gerek­tiğinde kanıtlan yok etmek olduğunu ve Michael Donnelly yok edi­lecek yığından bir şey aldıysa hırsızlıkla suçlanacağını söyledi. Ve Michael yığını olduğu gibi bıraktı; suç olduğunu bilmeden cebine ko­yuverdiği küçük bir parça dışında.

Kapatılmış bir paketti bu ve üzerinde de solmuş bir kahverengi mürekkeple şu sözler yazılıydı: M.D. Victoria McCandless’a ait / 1974

Ağustosundan sonra hayatta olacak en büyük torununun ya da yaşayan bir akrabasının dikkatine / Bu tarihten önce açılmayacaktır. 

Modem bir tükenmez kalemin kullanıldığı, bu yazıların üzerinden ve albndan zikzaklar çizerek geçen yeni ve kargacık. burgacık. bir yazıyla şunlar yazılmıştı: Hayatta kalan akraba yoktur. Paketin bir kenarı yırtılarak açılmış, ama bunu yapan kişi kitabı ve içindeki mektubu hiç ilgi çekici bulmamış ve hepsini çok özensiz bir şekilde tekrar içeri bk- mışh; kitabın ucu dışarıda kalmış ve mektup katlanmamış, kınşh- nlmışh. Başhırsız Donnelly bunları Halk Sarayı’nda, bir çay molası sırasında dikkatle gözden geçirdi.

Kitap 18 x 11 santim boyutundaydı ve siyah bir kumaşla cilt­lenmiş, hatalı yerlerin üzerine damgayla zevksiz süslemeler basıl­mışta. Başındaki boş sayfaya birisi çirkin bir yazıyla duygusal bir şiir yazmışta. Başlık sayfasında şunlar basılıydı: BİR İSKOÇ HÜKÜ­MET TABİBİNİN ESKİ YAŞAMINDAN SAHNELER / M. D. Archi­bald McCandless / Gravürler William Strang / GLASGOW. Yazar için basan: ROBERT MACLEHOSE & COMPANY Üniversite Matbaası 1909. Bu pek de cazip bir başlık değildi. O günlerde, Bir Müfettişin Defterinden Yapraklar yahut Avukat Frank Clark’ın Fikirleri ve Önyar­gıları türünden isimlerle, sığ ve dedikodu kabilinden bir sürü kitap yayınlanıyordu. Yazar yayıncıya (buradaki gibi) bassın diye para vermişse bu kitaplar genellikle, yayıncının yazara para verdiği ki­taplara nazaran daha sıkıcıydı. İlk bölümün sayfasını çeviren Mic­hael o zamana has tipik bir başlık gördü:

BİRİNCİ BENT

Annem-babam-Glasgow Üniversitesi ve ilk mücadeleler-bir profe­sörün portresi-reddedilen bir parasal teklif— ilk mikroskobum -eşit bir zekâ.

Michael Donnelly’nin en çok ilgisini çeken şey Strang’ın, hepsi de portreler olan resimleriydi. William Strang (1859-1921), Dumbarton’da doğmuş, Londra Slade Sanat Okulu’nda Legros’un[2] gö­zetiminde öğrenim görmüş bir İskoç sanatçısıydı. Günümüzde, tablolarından ziyade gravürleriyle bilinir ve yapıtlarının en iyile­rinden bazıları kitap resimleridir. Kişisel olarak bastırdığı bir kitap için Strang’in yapacağı gravürlerin parasını verebilen bir doktorun çoğu hükümet tabibinden daha çok gelirinin olması gerekirdi ama portresi kitabın ön sayfasında yer alan Archibald McCandless’ta zengin bir adam ya da doktor görüntüsü yoktu. Kitabın yanındaki mektupsa daha da kafa karışhrıcıydı. Mektup, yazarın dul karısı M. D. Victoria McCandless tarafından yazılmıştı ve hiç varolmamış çocuk ve torunlarına, kitabın yalanlarla dolu olduğunu söylü­yordu. Bir bölümü şöyleydi:

1974 yılında… Hayatta kalmış olacak McCandless hanedanı mensup­larının iki dedesi ya da dört büyük dedesi olacak ve yapılan deliliğe hemen gülecekler. Ben bu kitaba gülemiyorum. Bakınca tüylerim ürperiyor ve merhum kocamın bu tek nüshayı bastırıp ciltletebilmiş olmasından ötürü Yaşam Gücü’ne şükrediyorum. Orijinal elyazmalarını… yaktım ve bunu da yakmalıydım, onun kitabın başındaki boş yaprağa yazdığı şiirinde de­diğine bakılırsa; ama heyhat! O zavallı budalanın var olduğunu gösteren neredeyse bir tek bu kanıt kaldı. Üstelik buna küçük bir servet harcadı… Gelecek kuşakların bunun hakkında ne düşüneceği hiç umurumda değil; bugün yaşayanlardan hiç kimse bununla benim aramda bir bağlantı kur­masın yeter ki…

Michael, kitabın da mektubun da daha dikkatli bir incelemeye değeceğini düşündü ve bunlan vakit bulduğu zaman üzerinde yo­ğunlaşacağı materyallerin arasına koydu.

Ve orada kaldılar. O gün öğleden sonra Donnelly, Glasgow Üniversitesi’nin eski teoloji kolejinin bir emlak komisyoncusu firma tarafından yenilenmek üzere boşaltılacağını haber aldı. (Orada şimdi lüks apartmanlar var.) Michael, okulda on sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıl İskoç rahiplerinin ondan fazla, kocaman çerçeveli yağlıboya tablolarının olduğunu keşfetti ve Michael anlan çerçeve tahtalarından kesip çıkarmasaydı (tahtalar duvarın hatırı sayılır yükseklikte bir yerine vidayla tutturulmuştu) bunlar da be­lediyenin Dawsholm Park’taki yakma cihazında yakılacaktı ve Michael onları Kelvingrove’daki belediye sanat galerisine götürdü ve tıkış tıkış dolu depoda bunları koyacak bir yer bulundu. Michael Donnelly’nin oturup da sosyal tarihi rahat rahat araştıracak zaman bulmasına kadar on yıl geçti. Glasgow’un Margaret Thatcher’ın Sanat Bakanı tarafından Avrupa’nın resmî Kültür Başkenti ilan edildiği 1990 yılında Halkın Sarayı’ndan ayrıldı ve giderken de, kendisinin yerine gelecek kişi için (eğer gelecekse tabii) hiçbir anlam taşımayacağından emin olduğu kitabı ve mektubu da yine cebinde götürdü.

Michael Donnelly’yle ilk kez, Elspeth King beni Halkın Sarayı’nda sanatçı-kayıt memuru olarak görevlendirdiği 1977 yılında tanışmıştım ama kendisi 1990 sonbaharında benimle temasa geçti­ğinde ben birçok yaymayla çalışan serbest bir yazardım arbk. Bana bu kitabı verdi ve kendi kanısınca bunun basılması gereken kayıp bir başyapıt olduğunu söyledi. Haklı buldum ve yayın işinin bütün yetkisini bana verirse bunu halledeceğimi söyledim. Biraz tereddüt ederek kabul etti, ben Archibald McCandless’ın asıl metninde hiç­bir değişiklik yapmayacağıma söz verdikten sonra. Gerçekten de, bu kitabın büyük bölümü McCandless’ın orijinal metninin bir hp- kıbasımına mümkün olduğunca yakındır; Strang’in gravürleri ve diğer resimler fotoğrafik olarak yeniden üretilmiştir. Fakat uzun bölüm başlıkların yerine daha canlı ve tam uygun düşen başlıklar koydum. 3. bölümün orijinal başlığı şöyleydi: Sir Calin ‘in keşfi-bir yaşamı durdurmak—“Ne işe yarar bu?”-tuhaftavşanlar- “Nasıl yap­tın bunu?”—yararsız zekilikler ve Yunanlıların bildiği— “Hoşça kal”— Baxter’ın buldoğu-korkunç bir el: Şimdiyse sadece “Tartışma” adım taşıyor. Aynca tüm kitabın adının ZAVALLILAR olarak değiştiril­mesinde direttim. Hikaye boyunca sık sık, (Bayan Dinwiddie ve General’in iki paraziti hariç) her karakterden zavallı diye söz edili­yor yahut onlar zaman zaman kendilerine böyle diyordu. Kendine “Victoria” McCandless diyen kadının yazdığı mektubu kitabın sonsözü olarak koydum. Michael bunun bir giriş olmasını tercih ediyordu fakat eğer asıl metinden önce okunursa okurlarda metne karşı bir önyargıya yol açacaktı. Eğer sonradan okunursa, kendisi­nin hayata başlamasıyla ilgili gerçeği gizlemek isteyen, tedirgin bir kadının mektubu olduğunu kolayca görebiliriz. Aynca, hiçbir kitap için iki tane giriş yazısı gerekmez ve ben bu girişi yazıyorum.

Bu kitap konusunda Michael Donnelly’yle korkarım aynı fi­kirde değiliz. Donnelly bu kitabın, içine bazı gerçek yaşananlarla ta­rihsel olguların kurnazca katıştırıldığı bir kara mizah kurgu, Scott’un Eski Ölümlülük ve Hogg’un Haklı Çıkmış Bir Günahkârın İti­rafları gibi bir kitap olduğu kanısında. Ben bunun, Boswell’in Sa­muel Johnson’un Yaşamı gibi bir kitap olduğu kanısındayım; hayret uyandıracak kadar iyi, cesur, entelektüel, eksantrik bir adamın, ko­nuşulanları belleğinde tutan bir arkadaşı tarafından kayda geçiril­miş müşfik bir portresi yani. Boswell gibi gayet alçakgönüllü McCandless, öyküsünde, kendi öznesini değişik açılardan gösteren başkalarının mektuplarını konuk ediyor ve tüm toplumun açığa vurulmasıyla bitiriyor eserini. Aynca Donnelly’ye, okuduğumda tarihi tanımama yetecek kadar kurgusal metin yazmış olduğumu söyledim. O da bana, kurguyu tanımasına yetecek kadar tarih metni yazmış olduğunu söyledi. Buna verilecek tek bir yanıt vardı; ben tarihçi olmak zorundaydım.

Öyle yaptım. Şimdi bir tarihçiyim ben. Glasgow Üniversitesi’nin arşivlerinde, Mitchell Kütüphanesinin Eski Glasgow Bölü- mü’nde, İskoç Ulusal Kütüphanesi’nde, Edinburgh’daki Kayıtlar Evi’nde, Londra’daki Somerset Evi’nde ve British Library’nin Colindale’deki Ulusal Gazete Arşivi’nde altı aylık bir araştırmadan sonra, McCandless’ın hikayesinin tam bir gerçek olaylar örgüsün­den oluştuğunu doğrulamaya yeterli maddi kanıt buldum. Bu ka­nıtlardan bazılarını kitabın sonunda vereceğim ama çoğunu şimdi ve burada veriyorum. İyi bir hikayeden başka bir şey istemeyen okurlara gayet açıkça, kitabın hemen ana bölümüne geçmelerini söylemek gerek. Profesyonel kuşkucularsa bu zevklerine, bu ka­nıtlar tablosuna bir göz attıktan sonra devam edebilir.

29 AĞUSTOS 1879: Archibald McCandless Glasgow Üniversite­sine hp öğrencisi olarak kaydediliyor; (ünlü bir cerrahın oğlu ve kendisi de bu meslekle meşgul bir cerrah olan) Godwin Baxter ana­tomi kürsüsünde bir asistandır.

18 ŞUBAT 1881: Gebe bir kadın cesedi Clyde nehrinden çıkarılmıştır. Evi Park Meydanı 18 numarada olan polis cerrahı Godwin Bax­ter kadının ölüm nedenini boğulma olarak belgeliyor ve kadını “yaklaşık 25 yaşında, 1 metre 65 santim boyunda, koyu kahverengi dalgalı saçlı, mavi gözlü, beyaz tenli ve elleri zor işlerde kullanıl­mamış; iyi giyimli” olarak tanımlıyor. Cesedin varlığı kamuya du­yurulmuş, ama sahibi çıkmamışta.

29 HAZİRAN 1882: Gün batımı sırasında Clyde havzasının çoğu yerinde olağandışı bir gürültü duyulmuş ve takip eden iki hafta boyunca yerel basında geniş bir şekilde tartışılmasına karşın bu ko­nuda tatmin edici bir açıklama bulunamamıştır.

13 ARALIK 1883: Normalde annesinin Pollokshields, Aytoun Cad­desi 41 numaradaki evinde ikamet eden avukat Duncan Wedderbum, tedavisi mümkün olmayan bir deli olarak Glasgow Kraliyet Akıl Hastanesine kapatılmıştır. İki gün sonra The Glasgow Herald’dan alınmış bir haber aşağıdadır: “Halktan kişilergeçen Cumar­tesi öğleden sonra polise, Glasgow Green’deki açık forumda konuşan konuşmacılardan birinin terbiyesizce bir dil kullandığı şikâyetinde bu­lundu. Tetkikat yapan polisin bulduğu, yirmiliyaşların sonunda, düzgün kıyafetli bir adam olan konuşmacı, Glasgow tıp mesleğinin saygın ve iyi­liksever bir üyesi hakkında iftira kabilinden sözler söylüyor ve sözlerinin arasına müstehcen laflar ve İncilden alıntılar katıyordu. Böyle bir şey yapmaması için uyarılan konuşmacı müstehcen sözlerini tekrarladı ve büyük bir güçlükle Albion Caddesindeki polis karakoluna götürüldü ve gelen bir doktor onun alıkonulmaya uygun olduğunu, ama dava açılmaya uygun olmadığını bildirdi. Muhabirimiz bize bu kişinin iyi bir aileye men­sup bir avukat olduğunu söylüyor. Kendisine hiçbir suç yüklenmedi.”

27 ARALIK 1883: Bir zamanlar “Yıldırım” Blessington lakaplı, daha sonra Kuzey Manchester milletvekili General Sir Aubrey de la Pole Blessington, Loamshire Downs’daki kır evinde, Hogsnorton silah odasında kendi eliyle ölüyor. Üç yıl önce, yirmi dört yaşındaki Vic­toria Hattersley’le evlenmiş olduğu halde, ölümünden sonra yazı­lan biyografisinde de, cenaze duyurusunda da dul eşinden hiç söz edilmiyor ve kadının ondan boşandığı yahut öldüğü konusunda hiçbir kayıt yok.

10 OCAK 1884: Özel bir izinle, Glasgow Kraliyet Hastanesi doktoru Archibald McCandless ile, Barony bölgesinden, evlenmemiş kız Bella Baxter arasında bir evlenme akdi imzalanmıştır. Tanıklar, Kraliyet Cerrahi Koleji Akademisyeni Godwin Baxter ve ev hiz­metkârı Ishbel Dinwiddie’dir. Gelin, güvey ve her iki şahit olmak üzere hepsi evliliğin gerçekleştiği Park Meydanı 18 numaranın sa­kinleridir.

16 NİSAN 1884: Godwin Baxter, Park Meydanı 18 numarada, (ölüm raporunu imzalayan) M.D. Archibald McCandless tarafın­dan “kalıtsal bir sinirsel, solunumsal ve beslenmesel disfonksiyon- dan kaynaklanan serebral ve kardiyak bir nöbet” olarak tanımlanan nedenden ölüyor. Necropolis’teki defin törenini bildi­ren The Glasgow Herald “Benzeri görülmemiş bir tabut”tan ve mer­humun tüm mal varlığını Dr. McCandless ve Bayan McCandless’a bıraktığından söz ediyor.

2 EYLÜL 1886: Bella Baxter adıyla M. D. Archibald McCandless ile evlenen kadın, Victoria McCandless adıyla SophiaJex-Blake Kadın­lar İçin Tıp Okulu’na kaydoluyor.

Michael Donnelly bana, evlenme ve ölüm belgelerinin resmi su­retlerini ve gazete haberlerinin fotokopilerini getirseydim yukarı­daki kanıtları daha inandırıcı bulacağını söyledi fakat eğer okurlarım bana güveniyorsa bir “uzman”ın ne düşündüğü beni hiç ilgilendirmiyor. Bay Donnelly ilk başlardaki kadar dostça dav­ranmıyor artık. Orijinal kitabın kaybından ötürü beni suçluyor ki bu haksızlık. Ben yayıncıya pekâlâ kitabın fotokopisini gönderip aslını kendisine geri verebilirdim fakat üretim maliyetini en azın­dan 300£ artırırdı bu. Günümüzde dizgiciler bir kitabı “tarayıp”, daktiloyla yazılmış sayfayı bilgisayarlarına aktarabiliyor ama fo­tokopinin baştan sona yeniden tape edilmesi gerekir; üstelik Strang gravürlerinin ve Bella’mn mektubunun röprodüksiyonunu yap­mada kullanılacak klişelerin hazırlanması için kitabın uzman bir fotoğrafçıya götürülmesi gerekiyordu. Kitabın bir eşi bulunmayan ilk baskısı, editör, yayıncı, dizgici ve fotoğrafçının arasında bir yerde kayboldu. Kitap üretiminde bu türden hatalar hep olur ve bunlara benden daha çok üzülen yoktur.

Bu giriş yazısını, McCandless’ın kitabının hafifçe değiştirilmiş tıpkıbasımına çok onurlu bir yerin verildiği kısa bir içindekiler lis­tesiyle bitiriyorum.

GİRİŞ
Alasdair Gray
sayfa 9

Bir İskoç Hükümet Tabibinin
Önceki Yaşamından Sahneler
M. D. Archibald McCandless
sayfa 25

Bir toruna ya da torunun torununa kitap hakkında mektup
M. D. “Victoria” McCandless
sayfa 251

TARİHSEL VE ELEŞTİREL BÖLÜM NOTLARI
Alasdair Gray
sayfa 275

Bölüm notlarını birtakım on sekizinci yüzyıl gravürleriyle süsledim, ama kendi kitabındaki boşlukları Gray’s Anatomy’nin ilk baskısından alınmış resimlerle dolduran McCandless’tır; bunun nedeni muhtemelen, kendisinin ve arkadaşı Baxter’ın şefkatli tedavi sanatını bu kitaptan öğrenmiş ol­masıdır. Karşı sayfadaki tuhaf dizayn Strang’indir ve orijinal kitaptaki hataların üzerine gümüşle basılmıştır.


[1] Britanya’da ılımlı sosyalist bir demek. (ç. n.) [2] Alphonse Legros (1837-1911), Fransız ressam ve gravürcü. (ç. n.)

Kitaptan tadımlık bir bölümü okumak için aşağıdaki PDF bağlantısına tıklayın.

PDF indir
"

Zavallılar kitabının ön okuması bu kadar. Kitabı beğendiysen senin için en uygun fiyatlı satın alma seçeneklerini listeledik.

pttavm D&R

beğendiniz mi?

Zavallılar (1992)

Zavallılar

★ Çok Satan ❤ Popüler Roman
Yazar: Alasdair Gray  
İlk Basım: 1992
Yayınevi: İthaki Yayınları  

YORGOS LANTHIMOS’UN 11 DALDA OSCAR ADAYI POOR THINGS FİLMİNİN ROMANI İskoçya’nın önemli yazar ve sanatçılarından biri ka­bul edilen Alasdair Gray eserlerinde sıradanın öte­sine geçen hayal gücüy­le ve özgün bakış açısıyla dikkat çekti. Viktorya Dönemi ahlakını hicvederek doğaüstü bir dokunuşla ilmek ilmek ördüğü kara komedisi Zavallılar ise ya­zara Whitbread Roman Ödülü ve Guardian Kurgu Ödülü kazandır­dı. Yorgos Lanthimos’un da beyaz perdeye uyarladığı bu kitap, post­modern bir Frankenstein anlatısı. 19. yüzyılın sonlarında yaşa­mış Doktor Archibald McCand­less’ın anılarını okurken uçarı Bella Baxter ile tanışacaksınız. Yeni geldiği dünyayı öğren­meye can atan bu kadının tuhaf hayatı, değişimin eşiğindeki Glasgow’un büyüleyici atmosferinden Paris’in genelevlerine kadar rüzgâra kapılmış gibi sürükle­yecek sizi. 1914 yılında Victoria McCandless’ın yani “gerçek Bel­la”nın kaleme aldığı sonsözde ise karşınıza Archibald’ın anlatısını delik deşik edecek başka bir ger­çeklik sunulacak. Alasdair Gray’in ürkütücü çi­zimleriyle bezeli bu ilham dolu çılgın eser, sınıf züppeliğinden İn­giliz emperyalizmine, erdem tasla­maktan genel geçer bilgeliğe, eline ne geçirirse yerden yere vuruyor... “Sör Walter Scott’tan bu yana en büyük İskoç romancısı.” ―ANTHONY BURGESS “Bir yandan komik bir yandan da dehşet verici olan bu kitap, tehlikeli denecek kadar iflah olmayacak bir metin.” ―GUARDIAN