Bugün çocuklarda karşılaşılan problemlerin çoğunun temelinde, çocuğun kendi gibi olmasına izin verilmemesi yatar.

Çocuk içinde hissettiği coşkuyla sağa sola koşacak olsa “Bu çocuk hiperaktif mi ne, bir türlü yerinde durmuyor” ikazlarının, bir şeyleri merak edip birkaç soru sorsa “Amma meraklısın sen de yani…” diye alaya almaların, kendisi için seçilen bir kıyafetin rengini beğenmediğini söylese “Sana elbise alanda suç zaten” şeklindeki bastırmaların, bir yemeğin damak tadına uymadığını ifade edecek olsa “Sende de hiç zevk yokmuş” gibi aşağılamaların normal kabul edildiği bir toplumda, çocuğun kişiliğini koruma mücadelesi her anne babanın insanlık görevidir.

Bu kitapta çocukların davranışları “öğrenme”sinin değil “edinmesi”nin, bir başkasını taklit ederek değil kendi “irade”sini ortaya koyarak istenen davranışları kazanmasının yolları üzerine ufuk açıcı bir anlayışla karşılaşacaksınız.

Adem Güneş, çocukları ceza ve mükafat kıskacına almadan, onlara insan olmanın değeri yaşatarak ebeveynlik etmenin mümkün ve değerli olduğunu dolu dolu bir içerikle aktarıyor. Doğal Ebeveynlik, duygularındaki özgürlüğü davranışlarında disipline dönüştürebilen, “kendisi olabilen” çocukların anne babalarının yeni yol arkadaşı..

“Programıma defalarca konuk ettiğim nadir isimlerden. Yalnızca çocuk eğitimi değil, ebeveyn eğitimi için de çok esaslı bilgiler veriyor. Teşekkürler Adem Güneş…”

-Gülben Ergen

“Pedagog Adem Güneş, çocuk eğitiminde önerdiği bize dair yöntemlerle anne babalar için farklı bir yol açıyor.”

-Dr. Ender Saraç

“Ebeveyn olmak kolay değildir. Çocuğa çocuğun gözünden bakabilirseniz bu yolculuk çok keyifli bir hal alır. Adem Güneş, bu yolculuğun ipuçlarını sunuyor anne babalara.”

-Prof. Dr. Nevzat Tarhan


Doğal Ebeveynlik

ÖNSÖZ

Bir insanın en büyük kazancı kendi gibi olabilecek güce erişmiş olmasıdır.

Günümüz anne babalarına “Kendi gibi olan değil, beklendiği gibi dan çocuk daha İyi çocuktur” telkininde bulunulsa da bir ebeveynin asıl başarısı çocuğunu fıtra­tını bozmadan, var olduğu hali ile yetişkinliğe taşımayı becerebilmesidir.

Bugün çocuklarda karşılaşılan neredeyse bütün prob­lemlerin temelinde çocuğun kendi gibi olmasına izin verilmemesi yatmaktadır.

Çocuk içindeki coşku dolu hali İle sağa sola koşacak olsa “Bu çocuk hiperaktif mi ne, bir türlü yerinde durmu­yor” gibi ikaziann, azıcık merak edip öğretmenine birkaç soru soracak olsa “Amma meraklısın sen de yani…” diye alaya almaların, kendisine alınacak bir kıyafetin rengini beğenmediğini söyleyecek olsa “Sana elbise alanda suç zaten…” şeklindeki bastırmaların, damak tadına uymayan bir yemeği ifade edecek olsa “Senin de hiç zevkin yokmuş” benzeri aşağılamaların normal kabul edildiği bir toplumda çocuğun kişiliğini koruma mücadelesi her anne babanın insanlık görevidir.

Çocuktan yetişkin olgunluğu beklemek çocuğa ya­pılacak en büyük haksızlıktır.

Çocuk, çocuk olabildiği kadar kişilikli bir insan olabilir.

Çocukluğu engellemeler ve aşağılamalar içinde geç­miş kişiler yetişkinlik yıllarında maalesef agresif. huzursuz, duyarsız, asık suratlı, mutluluğu bir türlü beceremeyen ve kimi zaman zayıf kişilikli halleri ile hem kendilerine hem de çevresindekilere acı veren insanlara dönüşüyorlar.

Bu kitapta çocuklara “davranış öğretmek” için onların nasıl da ceza ve mükâfat kıskacına alınacağını değil, insana insan olmanın değeri yaşatılırsa her şeyin doğal seyri içinde nasıl da adım adım gerçekleştiğini bulacaksınız.

Umarım toplumsal duyarlılığın oluşmasına katkı sağ­layacak bir eser olur…

Adem Güneş
Rotterdam, 2013

EDİTÖRDEN NOTLAR

Doğal Ebeveynlik’i sadece editör olarak değil aynı zamanda üç emaneti topluma hakkıyla kazandırmak derdini derinden taşıyan bir anne olarak zevkle okudum. Bu kitabı çalışırken altını çizdiğim, hayatta somut karşı­lığı olan detayları kitap için bir yol haritası olur ümidiyle sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum.

Ebeveyn olmanın ayrıcalığını ve hassasiyetini bilerek rollerini en doğru şekilde gerçekleştirmenin eşiğinde olan ebeveynler bu kitapta;

Çocukla muhatap olurken onun dünyasına girebil­menin önemini;

Misafirlikte “Teyzesi oğlum çay sevmez” denilen küçük misafirlerin gönül kırıklığını;

ödevini tamamlayamamış küçücük kalplerin koca­man kaygılarını;

Eşyayı, dolayısıyla dünyayı tanımak için atılan saf ve bir o kadar da cesur adımların hiç farkına varılmadan nasıl da bertaraf edildiğini;

Sahte benlikleriyle toplumun gözüne girmeye çalışan çocukların gayretini;

Duyarsız ebeveynlerce duyarsızlaştırılan çocukların masumiyetini;

Ebeveynleri rahatsız eden yılışıklığın ve şımarıklığın altında yatan nedenleri;

Engellenen çocuklann içlerinde oluşturdukları alter­natif dünyalarında nasıl da çaresizlik içine düştüklerini;

Sosyal benlik algısının nasıl oluştuğunu ve taşıdığı anlamı;

Duygularını özgürce yaşayan çocuklann kendileri olabilmelerinin getirdiği mutluluğu;

Ve nihayet, istediği kılıfa sokmaya çalıştığı çocu­ğunun iradesine olan hâkimiyetinin kademe kademe azaldığının farkına bile varamayan anne babaların hikâyesini okuyacaklar.

Okunan her satır bir taraftan ebeveyne daha doğal olabilmesi için ipuçları verirken diğer taraftan tutumlarını sorgulamalarına yardıma olacak ufuk açıcı özellikler taşıyor.

Bu kitapla çocukluk sırlarını biraz daha aralayacak ve Yaratıcı’nın sizlere sunduğu ikramın hazzını tatma yolunda ümitlendirici adımlar atacaksınız.

Tüm bu sorulann öğretici yorumları için teşekkürler Adem Güneş…

Fahrünnisa Erdem

Emeği Geçenler

Bu eserin oluşmasında manevi desteğini yanımda her zaman hissettiğim kıymetli eşime;

Kitaba konsantre olduğum zamanlarda kendilerini ihmal ettiğimi hep düşündüğüm çocuklarıma;

Eserin ete kemiğe bürünmesindeki katkılarından dolayı Fahriye Kaya Hanımefendiye;

Kitaba uzmanlık desteklerini esirgemeyen Psikolog Reyhane Dağlar. Psikolog Serpil Yeşilkurt ve Psikolog Sinem Yersel Hanımefendilere;

Gencecik yaşı ve dupduru zekâsı île esere candan katkılarından dolayı Su Sargın’a;

Esere hüsnü-û teveccüh gösteren Genel Yayın Yönet­meni Emine Eroğlu ve Seval Akbıyık Hanımefendilere;

Kitabın keyifte okunabilir hale gelmesinde profesyonel katkılarından dolayı Ravza Kızıltuğ ve Sibel Yalçın Hanıme­fendilere;

Kitabın değerlendirme aşamasında kanaati sorulduğun­da “Ben bile okuyup gittim” diyerek eserin ilk okuyucusu olan Pazarlama Müdürü Ihsan Sönmez Beye;

Okuyucuyla buluşturduğu binlerce kitaba marka kazan­dıran ve bunca kitabın arasından “Bu kitabı okuyacağım” diyerek esere teveccüh gösteren Osman Okçu Beye;

Gecesini gündüzünü ve tatilini dahi bu eserin oluşma­sına feda eden, okuyucu ile buluşmasını heyecanla bek­leyen kıymetli Editörüm Fahrünnisa Erdem Hanımefendiye en kalbi teşekkürlerimi ifade etmeyi borç kabul ediyorum…

Kitabın özerinde Adem Güneş isminin var olması bütün bu değerli katkılara rağmen eserde karşılaşacağınız hata ve kusurların sahibinin kim olduğunu ifade etmek içindir.

Saygılarımla Adem Güneş

Davranış Eğitimi mi İrade Eğitimi mi?

Pek çok ebeveyn “çocuk eğitimi”nin “davranış öğ­retmek” olduğu yanılgısına düşüyor. Bu nedenle birçok evde “düzgün dur”, “düzgün otur”, “dişlerini fırçala”, “erken yat”, “misafirlikte beni rezil etme” sesleri eksik olmuyor. Hâlbuki çocuk terbiyesi çocuğa “davranış öğretmek” değil “duyarlılık” ve “irade” kazandırmaktır.

Anne babalar her ne kadar “bizim çocuk Ödevlerini yapmıyor” şeklinde bazı davranışlardan şikâyetçi olsalar da, bir çocuğun ödev yapma becerisi onun duyarlılığı ve iradesi ile ilgilidir. Çocuk yarım saat dersin başında oturabilecek kadar kendine güç yetiremiyor ve iradesini kullanamıyorsa buradaki sorun davranış sorunu değil, kendini “yönetememe” sorunudur. Bir başka deyişle irade kazanamama sorunudur.

Ebeveynler çoğu defa baskı ve zorlama ile çocukla­rına davranış öğretmeye çalışırken onların duyarlılıklarını ve iradelerini kırdıklarını fark edemiyorlar.

"

Doğal Ebeveynlik kitabının ön okuması bu kadar. Kitabı beğendiysen senin için en uygun fiyatlı satın alma seçeneklerini listeledik.

pttavm D&R

beğendiniz mi?