Türk edebiyatının en güçlü kalemlerinden Oktay Akbal’ın bütün öyküleri…

Önce Ekmekler Bozuldu adını verdiğimiz ilk ciltte, yazarın 1940-1960 arasında yayımladığı beş öykü kitabı yer alıyor: Önce Ekmekler Bozuldu, Aşksız İnsanlar, Bizans Definesi, Bulutun Rengi ve Berber Aynası.

İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı savaş sonrası çöküntüyü atmosfer olarak taşıyan ve İstanbul’daki yaşam mücadelesini anlatan öykülerinde Oktay Akbal, bütün eserlerinde karşımıza çıkan derin insan sevgisini soyut bir kavram olmaktan çıkarıp kendi yaşantısıyla bütünleştirir.

“Korkulu bir hayat serüvenini yaşayan insan kütlesi içinde” yalnız olmadığını dile getirdiği öykülerinde, yavaş yavaş bu kalabalıktan sıyrılarak o kalabalığı kuran insanları izler. İzlediği insanları anlatırken gerçeğin, dış dünyanın algısından çok, insan bilincindeki yansımasında şekillendiğini keşfeder.

Usta bir öykücüden hayata ve insana dair öyküler…


Önce Ekmekler Bozuldu / Bütün Öyküleri I

Bu da son önsöz

Benim bir parçam mı? İstesen de ondan kopamazsın. Yirmili yaşları anımsamak bile olanaksız. Bir resim duruyor karşı duvarda, yıllardır bakar durur! Kasketli bir liseli! “Beni oralarda bırakıp çekip gittin” dercesine!..

İşte o günlerde yazmıştım bu öyküleri. Ben mi, bir başkası mı? Zaman zaman bir başkası değil miyiz? Ne ilgisi var benimle? Bıraktığım yerden nasıl yürüyüp geldiler bugüne bu öyküler? Yadsıyamazsın, senin hepsi; kaleminle, daktilonla, sözcük sözcük canlandırdığın insanlar, olaylar, aşklar… Kendi paranla bastırdığın küçük bir kitap! Güzel eleştirilerle yazma savaşına böyle atılmadın mı?

“Önce Ekmekler Bozuldu” diye bir başlamışsın, sürüp gitmiş. Sonunda da “Her şey ekmekle başladı, ekmekle bitecek” demişsin. Bitti mi, bitecek mi? Ekmek her dönemde aslan ağzında! Ekmek, yoksulun, güçsüzün, direnişin, vb. başkaldırmanın silahı… Kırklı yıllarda fırın önlerindeki itiş kakışta, kadın erkek çoluk çocuğun yaşadığı, bugünlerde de güncelliğini yitirmeyen kutsal değer.

“Önce Ekmekler Bozuldu”da bir gerçeğin düşünü, bir düşün gerçeğini vermek istedi o kasketli lise öğrencisi!.. Şimdi yeni okurlara verecek mi yeni bir şeyler!..

Kaçıncı baskı, belki onuncu, belki daha çok… Edebiyat dünyasında kendine bir köşe bulmuş ya, daha ne ister? Yazarlar gider; kalırsa şiirler, öykülerdir kalacak, kalabilecek.

Hepsi bu…

Eylül 2008

Önsöz

Bütün bunları ben mi yazdım? Bir yazar yetmiş beş yaşına geldi mi o güzel çocukluk, ilk gençlik günlerine yabancı mı olur? Anılar da eskimez mi? Hiç değilse biçim, anlam değiştirmez mi? Ama yazılmışsa, basılmışsa, o günlerde herkese sunulmuşsa ister istemez bir şeyler kalacaktır yaşanmış, duyulmuş anılardan.

Önce Ekmekler Bozuldu, 1946’da yayımlanan ilk kitabım. Annemin sattığı Tophane’deki evin parasıyla bastırmıştım. İki yüz liraya bin beş yüz tane. Her biri altmış kuruş. Kendim dağıtmıştım. Şehzadebaşı’ndaki tütüncü altmış kuruşu çok görmüştü. “Kim alır bu paraya?” demişti, yine de hatır için camın önüne koymuştu. Kapağını Fahir Onger çizmişti, Yenilikler dergisinin ilk yayını, ikinci kitap Samim Kocagöz’ün Sığınak’ı oldu. Hepsi bu kadar; Necatigil, Birsel, Tirali ve benim ortak dergimiz ancak dört sayı yaşayabilmiş, yayıncılık ise bir düş olarak kalmıştı.

Önce Ekmekler Bozuldu, daha kalın olabilirdi, ama dergilerde çıkmış başka öyküleri, düzyazı parçalarını kitaba almamıştım. Kendime göre bir seçme yapmıştım. Şimdi bu kitabın arka bölümünde “Diyojen Kendini Arıyor” adlı yarım kalan romanımın parçalarını da bulacaksınız. On sekiz-yirmi yaşlarındaki genç bir yazarlık heveslisinin duygusal seslenişleri. Tam altmış yıl önceden…

Bu Önce Ekmekler Bozuldu’nun yeni bir basımı. Günümüz okurlarına bir şeyler duyurabilecek mi? Hiç değilse 40’h yılların bir belgesel anısı sayılsın isterim. O İkinci Dünya Savaşı’na girdik gireceğiz kuşkuları içinde çırpınan bir İstanbul’da yazmak, yaratmak tutkusuna kendini kaptırmış on sekiz-yirmi yaşlarındaki bir gencin yaşantıları, düşleri, aşkları, umutları…
1998


Kitaptaki Öyküler

Önce Ekmekler Bozuldu
Bu da son önsöz
Önsöz
Önsöz
Önce Ekmekler Bozuldu
Semt
Sahil Kahvesi
İstasyon
Yağmur Altında İnsanlar
Köprü Üstü
Meydan
Kibrit Alevi
Gölgeli Durak
Son Vapur
Diyojen Kendini Arıyor
Anıların Aynası
Yağmur Ahmakları Islatıyordu
Şeytan Geçti
Herkes Gibi Bir İnsan
Sineğin Kızı ve İnsanlar
Sen, Uzaktaki

Aşksız İnsanlar
Önsöz Gibi / Yaşam Bir Öykü mü?
Aşksız İnsanlar
Mahmut Bey’in Gazetesi
Nuh’un Gemisi
Kadınla Erkek
Ahşap Ev
Haliç İskelesi
Yağmur Rüzgârı
Yandan Çarklı
Dondurmalı Sinema
Kendimden Söz Ediyorum
Şimal Sokağı
Soluk Resimler
Bulvardaki Durak
Bir Hastalıktan Sonra
Kalabalıktan Biri
Şehrin Işıkları Söndü
Saat Dokuzdan Sonra

Bizans Definesi
Bizans Definesi
Kızkıran Haydar
Ester ile Roza
Cambazlar
Gar
İlk Gençlik Sevdaları
Parktaki Kanepe
Havuzlu Ev
Sonra Tren Kalktı
Keçi

Bulutun Rengi
Yitirdiğimiz
Boşluk
Karanlık Benim Ülkemdir
Sinemanın Arka Kapısı
Matmazel Mathilda
Hayaller Hayaller
Çamurlu Yol
Lokomotifler
Kara Kargalar Gibi
Bulutun Rengi
Tedirgin
Dünya Cümbüşü

Berber Aynası
Berber Aynası
Film Koptu
Gece Korsanları
Yabancı Okulda
Ayakları Dibinde Gökyüzü
Evden Kaçış
Kapısı Çalınacak
Nelerden Nelerden Sonra
Avuntu
Dağınık Anılar

"

Önce Ekmekler Bozuldu kitabının ön okuması bu kadar. Kitabı beğendiysen senin için en uygun fiyatlı satın alma seçeneklerini listeledik.

pttavm D&R

beğendiniz mi?

Önce Ekmekler Bozuldu